Normal zamanından beş hafta erken dünyaya gelen Chelsea’nin hayatı zorluklarla geçti. Annesi Colelen Banton, 14 yaşındaki kızının hayatını kaybedeceğini hatta sayılı günleri olduğunu öğrendi.
Colleen, kızının hastalıklardan mücadelesini görüyor ve takdir ediyordu. Ancak Chelsea gün geçtikçe gözlerinin önünde eriyip gidiyordu. Öyle ki doktorlar bile Chelsea hakkında olumlu konuşmuyorlardı. Annesi Colleen, belki de hayatının en zor kararını vermek zorunda kaldı. Doktorlara küçük kızının bağlı olduğu yaşam ünitesinin fişinin çekilmesini istedi.
Chelsea’nin bulunduğu yaşam ünitesinin fişinin çekilmesinin ardından bir saat geçmişti ki güvenlik kamerasına takılan görüntü h-astane çalışanını hayretler içerisinde bıraktı. Hemen annesi Colleen’e bilgi verdi. Annesi görüntüleri izlediğinde “Kamerada bir melek görünüyordu” dedi.
Ancak Colleen ekranda gördüğü meleğin kızını kurtarmaya mı yoksa yanında götürmek için mi geldiğini bilmediğini söyledi. Ardından herkesi şaşırtan mucize gerçekleşti ve Chelsea’nin sağlığına kavuşmaya başladığı anlaşıldı.
İki ay kadar hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen Chelsea hakkında doktorlar hızlı iyileşme karşısında şaşırdıklarını ifade ettiler. 15. yaş gününü ailesiyle ve sevdikleriyle kutladı.
Anne Colleen gözyaşlarına hakim olamayarak,“Bu bir mucize. Kızım doğum gününü bizim yanımızda kutluyor. Ancak k-zım hala tam olarak iyileşmedi. Belki de bu onun bizimle geçirdiği son doğum günü” dedi.
2008 yılında yaşanan olayda Chelsea henüz 15 yaşında idi ve hastalıkla 7 yıl daha mücadelesini sürdürdü.
Ailesi ile geçirdiği özel zamanlardan zevk alarak yaşadı. Hastanede yaşamış olduğu mucizeyi hiçbir zaman unutamayan Chelsea genç yaşta dünyaya veda etti.