Biliyorsunuz ki, son dönemlerde kanser ve beraberinde getirdikleri hayatımızda daha çok yer edinmeye başladı. Bu nedenle kanser hakkında az da olsa bilgi edinmek oldukça önemli bir konu.
Kadınlar için ise meme kanseri erkeklere oranla daha büyük bir risk. Bunun nedeni ise; ortalama 8 kadından birinin meme kanseriyle karşı karşıya kalması. Kanser söz konusu olduğu zaman erken teşhis ve tedavi hayat kurtarabiliyor. Her ne kadar, bir uzman kadar yetkin olunmasa da belirtileri hakkında bilgi sahibi olmak ve karşılaşıldığı ilk anda tıbbi bir destek almak çok önemli. Bu konuda yazılanlar ince eleyip sık dokunulmalı ve bilinen bazı yanlışlar düzeltilmeli.
Memorial Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü üyesi Doç. Dr. Ömer Uslukaya, meme kanseri ile ilgili halk arasında doğru bilinen bazı yanlışlara açıklık getirdi.
‘Mamografi kanser yapar’
Halk arasında bilinen en yaygın yanlışlardan biri de bu. Fakat bu durumun gerçekle hiçbir ilgili yok. Mamografi çekildiği zaman yayılan radyasyon oldukça düşüktür. Mamografi, meme kanseri teşhisinde ve tedavi sürecinde doktorlara önemli bilgiler verir.
‘Doğum yapmış kadınlarda meme kanseri riski yoktur?’
Doğum yapmak ve emzirmek her ne kadar meme kanseri riskini azaltsa da riski ortadan kaldırmaz.
‘Memedeki kitleden parça aldırmak (biyopsi) kitlenin yayılmasına neden olur’
Kanser tanısının koyulması aşamasında biyopsi yapılması oldukça önemlidir. Bu nedenle kanserin yayılması gibi bir duruma neden olmaz. Aksine tedavi süreci hakkında önemli bilgiler verir.
‘Meme kanseri tanısı konulmuşsa tüm meme operasyon ile alınır?’
Eğer meme kanseri çok ilerlemediyse ve erken teşhis konulmuşsa memenin hepsi alınmayabilir. Günümüzde onkoplatik meme cerrahisi yapılabildiği için memenin tamamının alınmasına gerek kalaz.
‘Meme kanseri ameliyatından sonra kol işlevini kaybeder?’
Bu da oldukça yaygın olan bir yanlıştır. Ameliyat esnasında koltuk altında bulunan lenf bezlerinin bir kısmı alınıp incelenir fakat eğer herhangi ciddi bir duruma rastlanmazsa fazladan lenf bezi alınmaz ve kolun fonksiyonunun azalması önlenir.
‘Annem meme kanseri hastasıydı. Ben de meme kanseri olacağım?’
Genetik yatkınlık ne kadar önemli olursa olsun; meme kanserinin %80-85’i genetik dışı nedenlerden kaynaklanır.
‘Mememde kitle yok yani doktora gitmeme gerek yok?’
Kanser hastalığında erken teşhisin ne denli önemli olduğunu biliyoruz. Bu yüzden kadınların en azından yılda bir defa genel bir kontrole gidip muayane olmaları oldukça önemlidir.
‘Erkekler meme kanseri olmaz’
Kadınlarda görülme olasılığı daha fazla olsa bile; %1’lik bir oranla erkeklerde meme kanseri riski taşır.
‘Mememde kitle var, kanserim’
Hayır! Memede iyi huylu tümörler de bulunabilir. Yine de, vakit kaybetmeden genel cerrah ile görüşülmesi önemlidir.
‘Meme başında akıntı varsa kanserim’
Akıntının iki memeden ve çok kanaldan gelmesi, sütümsü yapıda olması meme kanseri dışındaki nedenlerle bağlantılıdır. Fakat, aniden ve tek memeden gelen tek kanallı ve kanlı akıntılar önemlidir ve incelenmesi gerekir.
‘Memede tespit edilen kitle ağrısız ise kanser değilim’
Kitlenin ağrısız olması çoğunlukla meme kanseri riskini ortadan kaldırmaz.