Henüz 14 yaşında küçük bir çocuk iken akciğerlerinin hastalanmasıyla hastanede 3 ay geçiren ve hayata 13 ünite kanla tutunduğunu öğrenen Avustralya’lı James Harrison, tam 60 yıldır kanını bağışlıyor. Kendine büyüdüğü zaman kan bağışlama sözü veren ve bugüne kadar tam 1173 kan bağışı ile 2,4 milyon çocuğun hayatını kurtaran Harrison’a ” Altın kollu adam” deniyor.
Milyonlarca bebek onun sayesinde hayata tutundu. 60 sene boyunca neredeyse her hafta kan bağışı yaptı. Avustralya’lı kan bağışçısı James Harrison konunda bulunan özel antikor sayesinde 2,4 milyon bebeğin hayatını kurtardı ve 81 yaşında emekli oldu.
Harrison namıdiğer ‘altın kol’, ilerlemiş yaşına rağmen 1173’üncü ve sonuncu kan bağışını yaparak tarihe geçti. Geriye kırılması zor bir rekor ve kurtardığı milyonlarca hayatı bıraktı.
Avustralyalı James Harrison’ın kanında en bulunan bir antikor var ve bu antikorla kan zehirlenmesi yaşayan milyonlarca bebeğin hayatını kurtardı.
Bütün bunlar Harrison’un 14 yaşında geçirdiği akciğer ameliyatıyla başladı. 3 ay boyunca hastanede kaldı ve 13 ünite kan sayesinde hayatta kaldı. İyileştiği zaman genç Harrison, kendi kendine bir söz verdi. Büyüdüğü zaman kan bağışçısı olacaktı.
18 yaşında kan bağışına başladığı zaman Harrison’un kanında nadir bulunan bir antikor olduğu fark edildi. Bu dönemde yeni doğan bebeklerde görülen resus hastalığı bir çok ölüme sebep oluyordu.
Bu hastalık anne ve bebeği arasında kan uyuşmazlığına neden oluyordu. 1960’lı yıllarda Harrison’un kanı sayesinde “anti d” adında bir plazma üretildi ve hastalık tedavi edildi.
Harrison iğneden çok korkuyor olmasına rağmen, her hafta kan vermeye gitti. Yıllar içinde milyonlarca bebeğin kurtulmasını sağladı.
Harrison’un kurtardığı yeni doğmuş bebekler arasında, bu rahatsızlığa yakalanan kendi torunu da vardı.
Bilim adamlar, Harrison’a küçük yaşlarda kan nakli yapılmasından dolayı Harrison’un bedeninin bu antikoru doğal olarak ürettiğini söylüyor.
Avustralyalı James Harrison’un yokluğunda dünya çaresiz değil. Uzmanlara göre, bu özel kanı taşıyan yaklaşık 200 kişi bulunuyor.
James Harrison’un bu hikayesi sizi etkiledi mi? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!