Kişinin, vücudu üzerinde tamamen kontrol sahibi olduğunu düşünmesi naif bir düşünce tarzıdır. İşin aslı, vücudumuz verdiği tepkiler ile bizi kontrol eder ve genellikle vücudumuzun fiziksel işleyişine müdahalede bulunamayız. Bir bakıma vücudumuz bizimle dalga geçer. Tuvaletimiz gelir ve çevremizde tuvalet bulamayız, ertesi gün sınavımız olur ve gece ders çalışırken bir anda uykumuz gelir, veya iş yerinde önemli bir sunum yapmanız gerekir ve aniden boğazınızda gıcık tutar.
Yukarıdaki durumları hepimiz en azından bir kere yaşamızdır. Bu durumlar vücudumuzda bir sorun olduğunu göstermez ancak insanı oldukça rahatsız edebilir. Neyse ki vücudumuzda oluşan bu istenmeyen tepkilerden bazılarını kontrol etmenin yolları vardır.
Bilge Cafe olarak vücudunuzu bir anlamda kandırabileceğiniz ve vücudunuzun hiç beklenmedik anlarda verdiği tepkileri erteleyebileceğiniz taktikleri sizler için hazırladık.
1.Kalp atış hızını yavaşlatmak için parmağınıza üfleyin.
Kalp atış hızının yükselmesi genellikle aşırı stresin bir sonucudur. Özellikle okulda veya iş yerinde önemli bir sunum ya da konuşma yapacağınız zaman, bir randevuya gideceğiniz zaman, sınav sonuçları açıklandığı zaman kalp atışınız hızlanmaya başlar.
Neyse ki, bu tip durumlarda yükselen kalp atış hızını azaltmanın ve sakinleşmenin bir yolu var: baş parmağınıza üflemek… Vücudunuzun bu bölümünün kendine ait nabzı vardır. Eğer buradaki nabzı sakinleştirmeyi başarabilirseniz, kalp atış hızını da azaltabilir ve stresli ortamlarda biraz olsun rahatlayabilirsiniz.
Diğer bir benzer yöntemde baş parmağınızı ağzınızın içine sokup bu şekilde dışarıya üflemektir. Bu şekilde akciğer-mide sinirini uyarabilir, kalp atış hızını yavaşlatabilir ve daha sakin hissedebilirsiniz.
2. Vücudun bir tarafında oluşan ağrıyı dindirmek için vücut ağırlığını değiştirme
Bir çok insan özellikle tempolu koşular sırasında ve vücudun bir tarafında aniden ortaya çıkan ağrılara rastlamıştır. Bu ağrılar ortaya çıktığında yavaşlamanız ve hatta durmanız gerekebilir.
Bu ağrıların ortaya çıkış sebeplerinden en temeli; koşuya başlamadan önce yeteri kadar ısınma hareketi yapmamaktır. Koşmaya başladığınızda kan akış hızı aniden yükselmeye başlar ve yeteri kadar ısınma hareketi yapmadığınız taktirde kanın karaciğer ve dalağa dağıtımı düzgün bir şekilde yapılamaz. Bu yüzden ağrılar ortaya çıkar.
Atletler bu ağrılar ile başa çıkmanın kolay bir yolunu bulmuşlardır: koşu sırasında bu tip ağrılar oluştuğunda hızınızı biraz yavaşlatın ve vücut ağırlığınızı ağrının oluştuğu bölgenin tam tersine doğru verin. Bu işlemi nefes verme sırasında yapmanız gerekmektedir. Bir kaç denemeden sonra ağrı yok olacaktır.
3. Ellerde ortaya çıkan uyuşuklukları gidermek için için boynunuzu esnetin.
Hepimiz arada bir ellerimizde ve parmak uçlarımızda aniden ortaya çıkan ve oldukça rahatsız edici olabilen uyuşmalara rastlarız. Bu uyuşukluğun sebebi, rahatsız bir pozisyonda uyuma, çalışma veya kasları aşırı yorma olabilir.
Böyle bir durumla karşılaştığımızda, genellikle ellerimiz bükerek ısıtmaya çalışır veya parmaklarımızı ve bileklerimizi hızlı hızlı hareket ettirerek uyuşukluğu gidermeye çalışırız. Bu yöntemler etkilidir ancak bunlardan daha etkili bir yöntem; boynumuzu hareket ettirmektir.
Kol ve bacaklarımız sinirlerin gerilmesi yüzünden uyuşabilir ve sinirlerin bir çoğu boynumuzdan geçer. Eğer kafanızı bir süre sağa ve sola doğru çevirirseniz, kas ve sinirlerinizdeki baskıyı azaltabilirsiniz. Bu da ellerinizde ortaya çıkan istenmeyen hisleri giderecektir. Bu yöntem özellikle araba sürme esnasında oldukça etkilidir.
4. Boğazınızdaki rahatsızlığı gidermek için kulak masajı yapın.
Boğazda gıcıklanma ve rahatsızlık, bazen bir anda hiç bir sebep yokken ortaya çıkabilir ve bu rahatsızlığı anında gidermek hiç de kolay değildir. Bu durumlarda genellikle bir bardak su içmek veya öksürmek çözüm olsa da bu yöntemler de her zaman işe yaramayabilir.
Bu tip rahatsızlıkları gidermek için, kulağınızı hafifçe ovalayın ( iç kısmını ovalamanız daha etkili olacaktır). Boğazda oluşan gıcıkların sebebi kas spazmlarıdır. Kulak kaslarınıza masaj yaptığınızda, sinirleri uyarır ve boğaz kaslarının rahatlamasını sağlarsınız.
Kulak, burun ve boğaz arasında çok güçlü bir bağlantı vardır. Kulakta ortaya çıkan herhangi bir problem doğrudan boğazı etkileyebilir. Öksürerek kulaklarını temizleyebilen insanlar bile vardır.
İğne olurken her insan acı çeker. Acının miktarı kişiden kişiye değişse de acıdan tamamen kurtulmak mümkün değildir. Ancak basit bir yöntemle iğne vurulurken ortaya çıkan acıyı hafifletmek mümkündür.
İğne vücudunuzla temas eder etmez öksürmeye başlarsanız, iğnenin sebep olacağı acıda gözle görülür bir azalma olacaktır. Doktorlar, bunun sebebinin hastanın dikkatinin başka bir yöne doğru çekilmesi olduğunu söylemektedir. Dikkati başka yöne çekmenin, müzik dinlemek, sohbet etmek, sesli bir şekilde rakamları saymak gibi yolları olsa da, en basit yöntem kuşkusuz öksürmektir.
6. Kaşlarınızın arasındaki bölgeye masaj yapmak burun tıkanıklığını giderir.
Normalde burun damlaları ve ona benzer diğer tıbbi yöntemler, burun tıkanıklığını kolaylıkla giderebilir. Ancak elinizde bunlardan herhangi biri olmadığı zaman ne yapacaksınız ?
Tıkalı burnu rahatlatmak için sıklıkla kullanılan etkili bir yöntem; kaşlarınızın arasında kalan bölgeye parmak uçlarınız ile masaj yapmaktır. Bu bölgeyi ovalarken aynı anda dilinizi damağınıza doğru bastırın. 20 saniye sonra etkiyi görecek ve burun tıkanıklığının rahatladığını fark edeceksiniz.
Dilinizi bu şekilde tutarak geniz yollarını ağza bağlayan kemiği hareket ettirirsiniz. Bu da bir çeşit drenaja yol açar ve tıkanıklığı rahatlatır.
7. Bir yaraya dürbünü ters çevirip baktığınızda, o yaranın vermiş olduğu acı azalır
Vücudumuzun herhangi bir yerinde hissettiğimiz yaralardan beyin sorumludur ve bunu yapmasının sebebi vücudumuzda meydana gelen değişikliği bize haber vermektir. Ama bazı durumlarda beyin durumun ciddiyetini abartarak küçük yaralanma durumlarında bile çok büyük acılar yaratabilir. Kağıt kesiği bunun en büyük örneğidir. Bu durumlarda beyni kandırmak ve yaranın göründüğü kadar ciddi olmadığına inandırmak çok da zor değildir.
Oxford Üniversitesinde yapılan bir deneyde, vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar oluşan insanlardan bu yaralara çeşitli açılardan bakmaları istenmiş. Bu deney sonucunda yara, kişinin gözüne ne kadar büyük görünüyorsa, ortaya çıkan acının da o kadar fazla olduğu tespit edilmiş. Eğer yara göze küçük gözüküyorsa acı da hafifliyormuş.
Dürbünü ters çevirip bir yere baktığınız zaman göreceğiniz görüntüde küçülme meydana gelir. Yaralarınıza da bir dürbün ile bakarsınız yaranın aslında küçük ve ciddi olmayan bir şey olduğu konusunda beyninizi ikna edebilir ve çekeceğiniz acıyı azaltabilirsiniz.
8. Çok sıkıştıysanız ve tuvalet kuyruğu varsa, baldırınızı ovalayın.
Acil tuvalet ihtiyaçları insanı en çok rahatsız eden konulardan biridir. Bir anda tuvaletiniz gelir ve etrafta lavabo yoktur ya da lavabo kuyruğunda çok sıra vardır. Aynı acı çekmede olduğu gibi, tuvalet ihtiyacı da beyin tarafından üretilen sinyallerden bir tanesidir. Beyin acele et dercesine sinyali yoğunlaştırır ve bizi sıkıştırır. Ama fiziksel olarak düşündüğümüzden daha uzun süre bekleyebiliriz.
Çok tuvaletiniz geldiğinde ve beklemeniz gerektiğinde yapmanız gereken tek şey baldırınızı bir kaç saniye boyunca ovalamak veya kaşımak. Bu şekilde bir nebze rahatlayacak ve beklemek için biraz daha zaman kazanacaksınız.
Ancak maalesef bu yöntemin sadece kadınlar üzerinde işe yaradığı gözlemlenmiş. Yani erkeklerin bu tip durumlarda daha farklı yöntemler bulması gerekebilir.
9. Baş dönmesinden kurtulmanın yolu:
Baş dönmesi sadece ciddi hastalıklar sonucu değil, ayrıca havasız kalma, stres ve korku gibi geçici faktörler yüzünden de oluşabilir. Baş dönmesi durumunda yapmanız gereken temel şey oturmak ve geçmesini beklemektir. Ancak bu konuda size yardımcı olacak başka bir egzersiz daha var:
Kafanızı yukarı doğru kaldırın, sonra yavaşça öne doğru bükün. Daha sonra sol dirseğinizi görecek şekilde kafanızı sol tarafa doğru çevirin.
Bu yöntemi uygulayan insanlar, baş dönmesinin anında geçtiğini söylemektedirler. İnternet üzerinde bu yöntem ile ilgili olarak yayınlanan bir video 2 milyonun üzerinde görüntülenmiş ve doktorlar tarafından da önerilmiştir.
10. Terinizi soğutmak için, vücudunuzdaki herhangi bir nabız noktasına soğuk bir şey ile bastırın.
Özellikle yaz aylarındaki aşırı sıcaklardan dolayı, sporcular antreman sırasında aşırı ve sürekli terlemekten şikayetçidirler. Vücut ısısını düşürerek terlemeyi engellemek için basit bir yol vardır: vücudunuzun herhangi bir yerindeki nabız noktasına soğuk bir şey ile basınç uygulayın.
Vücudumuzda çeşitli nabız noktaları vardır; şakak, bilek, diz altı bunlardan bazılarıdır. Sporcuların egzersiz yaparken bilek ve kafa bandajı takma sebepleri de buralardaki basınç noktalarına baskı uygulayarak terlemeyi azaltmalarıdır.