Hem toplumsal cinsiyet, hem de genlerimize yazılmış milyonlarca yıllık bilgi sonucunda kadınlar ve erkekler olarak çok farklı karar verme mekanizmalarına, stres yönetim kabiliyetlerine ve öncelik addettiğimiz ihtiyaçlarımızda sayısız fark oluşmuştur. Ünlü psikologlar erkekleri evlilikten kaçıran nedenleri inceledi ve biz de bu içeriğimizde bu nedenleri sizler için derledik.
Başına buyruk olan ve tek bir yere bağlanmak istemeyen erkekler genellikle evlilik düşüncesine yaşı ilerleyene kadar sıcak bakmıyor ve sonunda artık toplum baskısı sebebiyle ve rahatı için evlenmeyi seçiyor. Diğer yandan kadınlar kendilerini erkeğe uydurmada daha istekli oldukları için evlilik yaşı kadınlar için daha erken olabiliyor.
Her ne kadar günümüz dünyasında kadının çalışma hayatında çok daha aktif bir rol oynamasıyla farkındalığı artmış ve evlilik yaşı ortalamaları yükselmiş olsa da kırsal ve eğitim seviyesinin düşük olduğu bölgelerde hala genç yaşta evlilikler göze çarpıyor.
Anne ve babayla yaşamak belli bir süre sonra erkek için imkansız haline gelmese ve ev işlerinde yardım istenmese çoğu erkeğin evlenmek istemeyeceği bir gerçektir ancak hem ebeveynlerin gelin ve torun isteği hem de düzenli bir hayat isteği erkekleri eninde sonunda evlenmeye yönlendiriyor.
Kısıtlanma düşüncesine hiç katlanamayan erkeklerin endişeleri genellikle, bakmakla yükümlü insanlar olduğu zaman işten kafasına göre çıkamayacağı, işten sonra veya boş zamanlarında arkadaşlarıyla istediği gibi vakit geçiremeyeceği düşüncesi hiç de hoşlarına gitmiyor. Hele ki büyürken erkek hesap vermez, başına buyruktur, şeklinde yetiştirilmişse bu korkusu çok daha büyük olur.
Evlilik için ilk şart iki tarafında gerekli olgunluk seviyesine erişmesi gerekmektedir ve erkekler kadınlara kıyasla aklen çok daha geç olgunlaşmaktadır. Ayrıca yakın çevrede gerçekleşen evliliklerin mutluluk seviyeleri de tarafların karar vermede tereddüt yaşamalarında büyük bir rol oynuyor.
Evlilikten erkekleri soğutan bir diğer konu ise cinselliktir. Kadınlar açısından cinsellik her zaman tabuyken, erkekler hayatları boyunca tek eşli olma fikrine sıcak bakmamaktadır ve cinselliğin ilişkiden alınan doyum olarak algılamak yerine tecrübe olarak görerek her zaman daha fazlasını arzulamaktadır. Aslında cinsellik partnerler birbirlerini daha iyi tanıdıkça ve karşı tarafın zevklerine önem vermeye başladıkça daha renkli bir hal alır ve evlilik bunu gerçekleştirmek için harika bir fırsat olarak görülebilir.