Havaalanları genellikle kendi kuralları, düzenlemeleri ve elbette sırları olan yabancı ülkeler gibi hissedilen zorlayıcı yerlerdir. Sadece orada çalışan insanlar gerçekten içerde işlerin nasıl yürüdüğünü bilir. Bizler ise maruz kaldığımız durumların ne anlama geldiğini anlamaya çalışır dururuz.
Biz de havaalanları ve çalışanları hakkında bazı ilginç gerçekler öğrendik. Şimdi bu gizli sırları sizinle paylaşıyoruz. Artık havaalanı personeli bu yazacaklarımızı bizden saklayamayacaklar!
1.Bizi çıplak görüyorlar.
Tabii ki bir havaalanı güvenlik önlemi olarak bu geçerli. Buna itiraz edemiyoruz ama fikrimiz de olsun istiyoruz.
Bazı havaalanlarında, bir yolcunun içinden geçerken ellerini kaldırmasını zorunlu kılan özel tarayıcılar vardır. Tarayıcıya doğru yürürsünüz. Evet, doğru anladınız. Bu tarayıcı Naked Scanner adı verilen özel bir tarayıcıdır ve bizi en saf halimizle ekrana yansıtır!
2. Davranışları analiz ederler.
Bazı havaalanlarında ‘’profilciler’’ olarak adlandırılan özel havaalanı görevlileri bulunur. Şüpheli kişileri tespit etmek için hareketlerinizi, mimiklerinizi ve davranışlarınızı analiz ederler. Dudaklarınızı, kaşıntılarınızı ya da örneğin etrafa bakma şekliniz bile incele altındadır. Ters düşen bir durumda da hemen sizi kısa bir görüşmeye davet ederler.
Bu insanlar hem ana salonlarda hem de pasaport kontrolünde çalışırlar. Sorulan tipik soru, “Ziyaretinizin amacı nedir?”
3. Ne kadar agresif olduğumuzu biliyorlar.
Birçok büyük havaalanında özel kamera sistemleri var Bazı kameralar belirli bir saldırganlık seviyesini bile hissederek, işaret edebilir. Kameralar bu bilgileri tehlikeli düzeydeki saldırganlık durumlarını algıladığında ilgili birime iletir.
4. Bagajınıza ne olduğunu kesinlikle bilmezler.
“Bagajıma ne oldu ve neden bu kadar kirli geldi?” sorularını çok söylediniz ya da söyleyenleri duydunuz. Bagaj kaydı otomatik olarak alınır: tarayıcılar barkodu tarar ve bagajı hedefine göre sıralar. Bazen, bir tarayıcı bagajınızı hatalı okuyarak farklı bir hedefe gönderebilir.
5. Bagajlarımızı kontrol eden köpekler vardır.
Bagajınız uçağa girmeden önce, beş güvenlik aşamasından geçer. Bunlardan biri içeriğin taranmasıdır, daha sonraki aşamalardan biri de uyuşturucu ya da kimyasal maddeleri tespit etmek için köpeklerdir.
6. Her an yemek pişirilir.
Günün her saatinde yemek pişirilir. Çoğu havaalanı dev mutfaklarla donatılmıştır. Genellikle bu mutfaklar farklı havayolu şirketleri için yemek pişirir. Bu mutfaklar 7/24 çalışmaktadır.
7. Uçarken de park halinde de uçaklar kontrol edilir.
Bir ‘’dispatcher’’ yani kule kontrol görevlisinin beş farklı monitorü vardır ve her an bu monitörlerden uçakların havadaki durumu ve pistte park halindeki durumlarını kontrol ederler. Bir saniye bile gözlerini ekrandan ayıramazlar.
8. Vizenizin olması ya da olmaması umurlarında olmaz.
Yurtdışında bir havaalanına indiğinizde eğer vizenizin tarihi geçmişse geldiğiniz havayoluna ait ilk müsait uçakla geri gönderilirsiniz. Bilet ücretiniz de sizi diğer ülkeden tarihi geçmiş vize ile gönderen kişiden tahsil edilir.
9. Elinizde ne olduğunu bilirler.
Bazen havaalanı görevlileri elinizi bir kağıda silmenizi ister ve bunu bir makinaya sokar. Bu prosedür ürkütücü görünür ama öyle düşünmeyin. Atomizer adı verilen bir makina tarafından taranıyorsunuz demektir.
Havaalanında güvenlik aşaması öncesinde görevliler bu makinaya patlayıcı, uyuşturucu gibi toz kimyasallar ekleyerek tanıtırlar. Makina bu malzemeleri hafızasına alır ve elinizden gelecek her türlü maddeyi bunlarla eşleştirmeye yönelik çalışır. Kısaca herşey sizlerin güvenliği için!
Haç ve Umre ziyaretlerine gidenler için de böyle mi? İnançlı insanların hakları ne olacak? Millet boşuna mı etesetture giriyor? Mahremiyet alanı denen birsey var!
Hırsızlık yapmak için.Butun altınlarımı çaldılar
Iyi ki göbeğim var