Kilo vermek, nüfusun büyük çoğunluğunun en büyük endişesi haline gelmiş durumda. Farklı egzersiz ve diyet yöntemlerini denemek artık bir moda haline geldi. Fakat bu yöntemler hakkında gerçek sanılan birçok gerçek aslında yalandan ibarettir. Bitki çayları ve ya sevdiğiniz yemeklere veda etmek ihtiyacınız olan şey olmayabilir.
Bilge Cafe olarak popüler kilo verme gurularının yaptığı bazı açıklamaları bir araya getirdik. Kilo verme konusundaki bilinmezleri açıklıyoruz.
Kilo vermenin 15 muazzam püf noktası
15. Çeşitliliği kısıtlamayın, sadece artırın.
En sevdiğin yiyeceği bırakmak zorunda olduğunu kim söyledi? Ya da tabağındaki seçeneklerini azaltmanı? İşte muhteşem haberler. Tabağına biraz daha eklemeler yapabilirsin. İstersen biraz daha sebze ve ya çerezler koyabilirsin.
Kendinizi yemek yememeye zorlamaya ve ya sevdiğiniz yemekleri yememeye zorlarsanız, bu durum daha sonradan başınıza daha büyük dertler açabilir. Bunu yapmanızı tavsiye etmiyoruz. RDN, Body Kindness (Vücut Nezaketi) adlı kitabın yazarı Rebecca Scritchfield’ın açıklamasında olduğu gibi, “Sağlıklı beslenme düzenlerinize ne eklediğinize daha fazla odaklanacağınız zaman – pizza gecesinde pizzanın yanına sebze eklemek gibi – sevdiğiniz yiyecekleri almaktan çok, kendinizi ‘diyet çılgını’ yapmaktan kaçının. Yemek hakkındaki düşüncelerinizi susturmak sizi daha çok bedenine güvenen ve bu güvenin karşılığını alan biri yapar.
14. Porsiyonları Takip Edin.
Diyetisyeniniz yulaf ezmesinin sizin için iyi olduğunu söyler ve siz sonra tereyağıyla tekrar hazırlayıp ikinci ve üçüncü porsiyonu almak isteyebilirsiniz. Asıl gerçek şu ki; eğer bir burger yeseydiniz devamını istemeyebilirsiniz. Miktar, kalite ve porsiyonlar çok önemlidir. Yukarıdaki görüntü hangi yiyecekleri yediğinize bağlı olarak elinizdeki bölümlerin ortalama boyutlarını gösteren küçük bir kılavuzdur.
Açlığınızı gidermek için tabağınıza biraz meyve ya da kızarmış sebzeler koyun böylece fazla yemeniz diyetinizi bozmaz. Ayrıca Cornell Üniversitesi Gıda Laboratuvarı tarafından önerilen başka bir ipucu da, yemeğinizin rengiyle tabağınızda bir renk karşıtlığı yakalamanızdır. Çünkü renk kontrastı sahip olduğunuz yemek miktarının farkına varmanıza yardımcı olur.
13. Kilo Verdikten Sonra Değişmezsiniz.
Kilo verince arkadaşlarına önceki ve sonraki halini göstermeye hevesli oluyorsun ve sonra hangi yemek planının işe yaradığını, ne yediğinizi, vb. Başkalarını anlamaya ve başkalarına anlatmaya çalıştığımız şey, kilo vermek için gösterdiğimiz istikrar ve bizim tarafımızdan verilen çaba.
Siz bir insan olarak zaten hayata bir şeyler katıyorsunuz. Hep aynı kişisiniz, ister fazla kilolarınız olsun isterseniz zayıf olun. Çevrenize iradenizle övünün, bel ölçünüzle değil. Scritchfield tarafından haklı olarak söylendiği gibi, “Bedeninize her zaman iyi bakmak ve yediklerinizden, hayattan zevk almak aynı anda mümkün olabilir .”
12. Uyku Göz Ardı Edilmemelidir.
Spor salonunda fazladan bir saat geçirmek için bu değerli ve önemli saatleri göz ardı etmeyin. Dr. Caroline Apovian’ın dediği gibi “Her gece 7-9 saatten az uyumaya başlamak açlık hormonu ghrelini arttırır ve tokluk hormonu leptini azaltır.” Uyku eksikliği aynı zamanda dürtü kontrolüne de neden olur ve bu da ertesi gün sağlıklı yiyecek seçeneklerine ve porsiyon boyutlarına sadık kalmanızı daha az olası kılar.”
Gerektiğinden az uyumak kortizol seviyesini de arttırır ve bu da vücudun stresle savaşmasını zorlaştırır.
11. İyi Görünmek İçin Değil İyi Hissetmek İçin Diyet Yapın.
İyi bir diyet sadece görünüşünüzü değil bütün yaşam tarzını değiştirir. İnsanlar aslında tamamen sağlıklı bir değişiklik geçirdiğinde, diyet ve kilo vermeyi ilişkilendirir.
Naturopatik Doktor ve Eğitim Direktörü Chanté Wiegand’a göre, “Kilo vermek, tartının üzerindeki sayıdan daha fazladır. Yağ diyeti hızlı kilo kaybı için uygun olabilir fakat genellikle sonuçlar geçicidir ve eski beslenme alışkanlıklarınıza geri döndüğünüzde normalden daha da fazla kilo aldırabilir. En ideal kilo verme yöntemi olarak; ne yediğinizi, nasıl yediğinizi, nasıl hazırladığınızı değiştirmeniz yani bütünüyle yaşam tarzınızı değiştirmeniz en doğrusu olacaktır.”
10. Kalorileri Takip Ediyor Musun?
Bir diyete başladığınızda, yemek yemeden önce tabağınızda ne olduğu ile dikkatlice ilgileniyor musunuz? Eğer cevabın evet ise aldığın kalorileri saymaya başladın demektir. (1)
Sanflippo tarafından yapılan bir açıklamaya göre tabağınızdaki yemeğin miktarıyla değil daha çok kalorisiyle ilgilenin. Kalori saymak sanılandan daha çok önemlidir. Bu sayede ne yediğinizi ve ne kadar yediğinizi tam anlamıyla biliyorsunuz ve bedeninize daha çabuk yansıyor, etkileri görmeye başlıyorsunuz.
9. Modalara Takılı Kalmayın, Diyetinizi Doğru Seçin.
Bugünler de ketolojik, vegan, paleo, az yağ gibi düzinelerce diyet çeşidi var. Yaptığımız en büyük hata ise başka insanlarda işe yarayan diyetlerin bizde de işe yarayacağınız düşünmektir. Sadece diyet yapmayın çünkü sadece bir arkadaş için işe yaradı. Önce kendi vücudunuzu değerlendirin.
Wiegand’ın dediğine göre “Bir kişi için etkili olan diyet bir başkası için etkisiz hatta zararlı bile olabilir.”
8. Atıştırmak Sandığınız Kadar Kötü Değildir.
Öğün aralarında ve ya yemekle beraber atıştırmalık bir şeyler yemenin zararlı olduğunu düşünüyorsanız, yanıldınız. Diyet sırasında sağlıklı atıştırmalıklar yemek yerken aşırıya kaçmayı önleyebilir. Örneğin protein açısından zengin olan bir atıştırmalık sadece sizi tok hissettirmekle kalmayacak aynı zamanda vücudunuzu dengeleyecektir.
Fisher’ın da önerisine göre; çerezler, meyveler, yoğurt, peynirli çubuk, patlamış mısır ve düşük şekerli granola ve ya protein barlar da yiyebilirsiniz.
7. Acıktığınızda yiyin, yemek havasındayken değil.
Yemek yediğimiz çoğu zaman, aslında aç olmadığımızı sadece yemek yeme havasında olduğumuz için yemek yediğimizi fark edemiyoruz. Mesela tek başınıza kalıp sıkıldığınızda, sinirliyken ve ya üzgünken bir şeyler yeme ihtiyacı hissedebilirsiniz. İşinde başarılı diyetisyenler her zaman bu duruma aksi yönde tavsiyelerde bulunur.
Gerçekten aç olup olmadığınız bilin. Eğer ne olursa yiyebilecek durumda değilsen aç değilsin demektir. Diyetisyen ve beslenme uzmanı Ruth Frechman’ın belirttiği gibi: “Söylemesi yapmasından kolay biliyorum ama ilk ısırığı almadan önce gerçekten aç olup olmadığınızı düşünün.”
6. Kendinizi fazla zorlamayın.
Her hangi bir yiyeceğe olan düşkünlüğünüz zayıflık olarak görebilir ve bu yüzden kilo veremediğinizi düşünebilirsiniz. İştahın çok değişken olduğunu ve kişiden kişiye değişebileceğini gösteren birçok araştırma mevcut.
Los Angeles, Baton Rouge’daki Pennington Biyomedikal Araştırma Merkezi’nde Dr. Frank Greenway tarafından açıklandığı üzere, “İnsanların en çok ne zaman acıktığını (erken akşam) ve en çok iştahlı olan yaş gruplarını biliyoruz. (Genç kadınlar yaşlı erkekler göre daha fazla diyet yapıyor.) Kişisel ‘risk faktörlerinizi’ bilmek, iştahlarınızı yönetmenize yardımcı olabilir. ”
5. Liposuction (Yağ aldırma) çözüm değildir.
Bugünlerde pek çok insan kilo verme ameliyatlarını tercih ediyor. Bunun egzersiz ve diyet yapmaya gerek kalmayan kolay bir yöntem olduğunu düşünüyorlar. Ameliyattan önce belli bir miktar kilo vermek zorunda değilsiniz fakat ameliyat sonrası kilonuzu hep kontrol altında tutmanız gerekiyor.
New York City sertifikalı bir plastik cerrah olan FACS’den Joshua D. Zuckerman: “ Yağ aldırma ameliyatı sırasında karın bölgesinden birkaç kilo alınabilir fakat bu bir kilo verme aracı değildir.” diyor.
4. Tüm yağlar sizi şişmanlatmaz.
Avokado, fındık ve süt ürünleri gibi bazı yağlı şeyleri yememekten sakınırız. Bunların yağları olduğu aşikar olsa da, bunlar kilo verme sürecini engellemeyen ama aslında ona yardımcı olan temel yağlardır.
Yağ, karbonhidrat ve proteinlerden daha yavaş sindirilir ve aynı zamanda tokluğa yardımcı olur. Tam yağlı süt ürünleri, kabuklu kuru yemişler ve bitki bazlı yağlar kilo vermeyi engellemez.
3. Aldığın ilaçlara dikkat et!
Buna inanmayacaksınız ama aldığınız bazı ilaçlar kilo almanıza katkıda bulunabilir. Bazı alerji ilaçları buna örnek olabilir. Gereksiz ilaç tüketiminden kaçın ve mümkün olduğunca sprey ve ya krem kullanmak daha iyidir.
Bazı yaygın reçetesiz ilaçlar kilo almanıza yardımcı olur. Bu yüzden antihistaminik ilaçlar kullanılırken ve ya kullanmadan önce biraz kilo vermeyi denemek en iyisi olacaktır.
2. Hızlı kilo kaybı aslında yağ kaybı değildir.
Bir arkadaşının senin aylarca uğraştığın kiloları birkaç hafta içinde verdiğini duyup öfkeleniyorsun.
Size bir gerçeği gösterelim: iki haftada 10 kilo gibi olağan dışı bir kilo kaybı, yiyecek ve içecek sınırlaması çok sağlıksız olabilir. Bu şekilde verilen kilo kaybı sürdürebilir değildir ve hızlı bir şekilde geri kazanılır. Metabolizmanızı bozan bir yo-yo diyet etkisi yaratabilir. Gerçek bir diyet bütün besin gruplarını içeren bir yemek planı gerektirir ve aşırı yağlayıcı değildir. Böylece vücudunuzdaki yağları dengeli ve sağlıklı bir biçimde yakabilirsiniz.
1. “Lif” çok yardımcı olacaktır!
Neredeyse bütün diyetisyen kliniklerinde “lif diyetleri” tavsiye edilir. İnsanlar bu diyetler sayesinde hedefledikleri kiloya hızlı bir şekilde ulaşabileceklerine inanırlar. Buna kesinlikle doğru demek yanlış olacaktır. Lif diyetlerinde şişmeyi önlemek için gün boyunca bolca su içmek gerekir.
Kilo vermek insanlara gösteriş ya da beğenilmek için değildir, kendiniz ve sağlığınız için yapılmalıdır. Diyet uyulması gereken bir moda da değildir, fakat kişiye göre özelleştirilebilir.
Kilo vermek isteyenler için başka önerileriniz var mı? Fikirlerinizi ve önerilerinizi bizimle yorumlarda paylaşın.
Hiç beğenmedim üzüldüm