Konu cilt bakımı olduğunda herkesin farklı bir kuralı ve yöntemi vardır ancak bu kuralların tamamı doğru değildir. Örneğin; annelerimiz ve onların anneleri her zaman yağlı ciltlerin sık sık sabunla yıkanması gerektiğini söylerler ancak güzellik uzmanları bu fikre katılmamaktadır. Ya da medyada sürekli parabenin ne kadar korkutucu ve zararlı olduğuna dair haberler çıkmasına rağmen paraben o kadar da korkutucu değildir.
Bilge Cafe ekibi olarak sizler için cilt bakımı konusunda herkes tarafından bilinen efsanelerin doğrularını bulduk ve liste haline getirdik.
1 Numaralı Efsane: Bulutlu havada güneş kremi kullanmak gereksizdir.
Güneş ışınları, yaşlanmamızın asıl nedenlerinden bir tanesidir. Dışarıdaki hava bulutlu olduğunda bile bulutların arasından sızan ışınlar camın ya da pencerenin arkasında olsanız dahi cilde zarar verir. Bu yüzden güneşli ya da bulutlu hava fark etmeksizin güneş kremi kullanmanız gerekmektedir. 30 faktörden daha az olmayacak şekilde bir güneş kremi alın ve yarım çay kaşığından az olmayacak kadar bir miktarı yüzünüze ve boynunuza sürün. Eğer dışardaysanız her iki saatte bir güneş kreminizi yenilemeyi unutmayın.
2 Numaralı Efsane: Yağ yüzümüzdeki gözenekleri tıkar.
Yüzünüze uyguladığınız doğal karışımları kullanırken dikkatli olmalısınız, özellikle de kullandığınız yağ saf yağsa. Evet yağlar gerçekten de gözenekleri tıkayabilir ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir ancak böyle bir durumla ancak cilt tipinize uygun olmayan yağ kullandığınız zaman karşılaşırsınız. Yağ alırken komedojenik değerlere dikkat etmeniz gerekiyor çünkü bazı yağlar sadece yağlı ciltler için uygunken bazıları ise sadece kuru ciltlerde kullanılabiliyor. Aynı zamanda komedojenik değer ne kadar yüksekse gözeneklerinizi tıkama olasılığı da o kadar yüksek oluyor.
Örneğin, hindistan cevizi yağının komedojenik değeri yüksektir bu da hindistan cevizi yağını yüzünüze uygularken dikkatli olmanız gerektiği anlamına gelmektedir. Ancak hindistan cevizi yağı kuru ciltler için çok uygun olduğundan dolayı kurumuş topuklarınıza ya da dirseklerinize rahatlıkla sürebilirsiniz. Genel hatlarıyla bahsedecek olursak yağ kullanımının cildiniz üzerindeki etkisi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı insanlar hindistan cevizi yağını makyaj temizleyici olarak kullanıp halinden gayet memnunken bazıları da cildine herhangi bir yağı değdirmekten çekiniyor.
Aynı zamanda yağlar cildimizi nemlendiren, yumuşatan ve cildimizi yenileyen çok değerli cilt bakım ürünlerdir. Kremlerin, bakım serumlarının ya da yüz temizleme jellerinin içinde bulunduklarında cildimize iyi gelirler. Sonuç olarak, yağ kullanmaktan korkmamanız gerekmektedir yalnızca cilt tipinize uygun olan yağı seçmeniz hayatınızı fazlasıyla kolaylaştıracaktır.
3 Numaralı Efsane: Yağlı cildin nemlendirilmesi gerekmez hatta kurutulmalıdır.
Bütün maddeler içerisinde sanırım cilde en çok zarar veren efsane bu. Yağlı ciltler de dahil olmak üzere tüm cilt tiplerinin nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Alkol ve sabun gibi maddelerle yağlı cildimizi kurulaştırmaya çalıştığımızda aslında farkında olmadan cildimizi daha da kötü bir hale getiririz. Cildimizde bulunan yağlar cildimizi bakterilere ve yüzümüzdeki suyun buharlaşmasına karşı korumasını yanı sıra cildin yenilenmesine de yardımcı olur ve bunların hiçbiri cildimize zararlı şeyler değildir. Diğer bir taraftan yağlı bir cilde sahip insanların yüzlerinde kırışıklıklar daha geç oluşmaktadır.
Yağlı ve problemli bir cildi düzeltmeye çalışırken SLS içermeyen kozmetik ürünler kullandığınızdan emin olun. Özellikle de yağlı bir cildi bir daha sakın kurulaştırmaya çalışmayın ve sakın nemlendirmeyi ihmal etmeyin.
4 Numaralı Efsane: Parabenler kansere neden olur.
Maalesef yanlış yapılan araştırmaların ve medyanın korkutucu haberleri sonucunda paraben kullanımıyla ilgili kullanıcıların gözünde yanlış bir izlenim oluşmuştur. Parabenler kozmetik ürünlerinin üretiminde kullanılan koruyucu bir maddelerdir. Eğer çok yüksek bir miktarda kullanılırsa cilde zarar verebilir ya da bazen nadir de olsa özel durumlarda cilde zarar verebilir.
Şimdiye kadar yapılan herhangi bir araştırmada parabenlerle ciltte oluşan rahatsızlıklar arasında anlamlı bir sonuç bulunmamıştır. Bilim insanlarının yaptığı deneylerle bu sonuca ulaşılmıştır. Diğer koruyucu maddelerin yanı sıra parabenler üzerinde derin araştırmalar yapılmış ve her paraben çeşidinin kozmetik ürünlerinde kullanılmasına izin verilmemiştir. Ve eğer kozmetik ürünlerinden parabenler çıkartılırsa onların yerine üzerinde daha az çalışılmış koruyucular kozmetik ürünlerinde kullanılmaya başlanacaktır ve böyle bir şeyin olmasını istemeyiz.
5 Numaralı Efsane: Sadece doğal kozmetik ürünleri kullanmalısınız.
Aslında doğal içeriklerin etkileri laboratuvarda üretilen sentetik içeriklerin etkilerinden daha az tahmin edilebilir haldedir. Son dönemlerde yaygınlaşan organik kozmetik ürünleri insanlarda doğal içeriklerin daha kullanışlı olduğuna dair bir algı uyandırdı. Bu gerçekten çok uzak bir düşüncedir ve sadece reklam amaçlı kullanımda üreticilere faydası olmuştur. Doğal içerikler tabii ki sentetiklerden daha iyidir ve aynı işlevi tabii ki görebilirler ancak eğer bu ürünleri en saf haliyle kullanıyorsanız aşırı dikkatli olmanız gerekmektedir.
Buna ek olarak, üretici firmalar kendi itibarlarını zedelememek için sağlığınızı riske atacak ya da tehlike potansiyeline sahip ürünler üretmezler. Tabii ki cildiniz bazı ürünleri kullanmanız sonucunda kötü etkilenebilir ancak bu durum o ürünün herkese kötü geleceği anlamına gelmez. Aynı zamanda daha önce de bahsettiğimiz gibi söz konusu kozmetik ürünlerin kullanımı olduğu zaman değerlendirmeniz gereken birçok bireysel değişken bulunmaktadır.
6 Numaralı Efsane: Yüz tonikleri para israfıdır.
Aslında her şey sizin kullandığınız ürünün bileşenlerine bağlıdır. Eğer sadece vitaminli suyla yüzünüzü siliyorsanız bunun sonucunda pek bir etki beklememeniz gerekmektedir. Bulunduğumuz dönemde kozmetik pazarı bize etkili bileşen içeren birçok losyon ve tonik sunuyor.
Asit içeren cilt tonikleri cildi ölü derilerden arındırıp yumuşatırken gliserin içeren cilt tonikleri cildi nemlendirir. Bunlara ek olarak, hidrole ürünler son zamanlarda fazlasıyla popüler. Hidrole ürünler hidrodamıtma yoluyla üretilir ve içeriklerine bağlı olarak iltihaplanma karşıtı ve kireçli suların cildimizde bıraktığı etkileri azaltıcı özelliklere de sahip olabiliyorlar.
Kozmetik ürünleri söz konusu olduğunda birçok etki kişilere ve içeriklere göre değişiklik gösterir. Cilt bakımı konusunda kafanız karışıksa ve cildinize uygun bakımı nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız bu yazımızı okumanızı öneririz. Sadece unutmamamız gereken tek bir şey var o da modern teknolojinin faydalarından yararlanmak ve yeni teknolojilere bu kadar eleştirel yaklaşmamak.
Bu efsanelerden hangisini düzenli olarak uyguluyorsunuz ve bu alışkanlığınızı bırakmayı düşünüyor musunuz? Aşağıda bulunan yorumlar kısmında bizlerle düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz!