Bal, yeryüzündeki en eski tatlandırıcı ve geleneksel şifa kaynağıdır. Balın faydaları oldukça fazla olduğundan eski çağlardan beri hem besin hem de ilaç olarak kullanılıyor. Faydaları geçmişten beri bilinen en eski bilgidir. Hastalıkların tedavisinde kullanılan bal için aynı zamanda daha geniş bir alan olan apiterapi bile yapılmaktadır.
Bal Nasıl Oluşur?
Bal, bitkilerin çiçeklerinden veya nektarlarından toplanır. Arılar tarafından enzimler yardımıyla işlemlerden geçirilir ve peteklerin iç yüzeyine yerleştirilir. Balın rengi, kokusu, tadı elde edildiği çiçek türlerine bağlıdır.
Balın tadı, nektara, elde ediliş yöntemine ve iklime bağlı olarak değişebilir. İçerisinde bulunan uçucu ve yarı uçucu yağlarda aroma/koku dengesini çok büyük oranda etkilemektedir.
Balın rengi çok açık sarıdan neredeyse siyaha kadar gidebilmektedir. Bala rengini veren karoten, antosiyanin, ksantofil gibi değişik bileşenlerdir. Aynı zamanda balın renginin bitkinin cinsine göre ve üretim aşamasında geçtiği aşamalara bağlı olarak da değiştiği gösterilmiştir
Besinsel olarak 1 çorba kaşığı bal; früktoz, glikoz, maltoz ve sükroz da dahil olmak üzere 64 kalori ve 17 gram şeker içerir. Neredeyse hiç, lif, yağ ve protein içermez. Ayrıca eser miktarda vitamin ve mineral içerir.
Bunlara karşı olarak çok fazla miktarda fenolik bileşik ve antioksidant içerir. Bu bileşikler koyu renk ballarda genellikle daha fazladır.
Balın, bilimsel araştırmalarla desteklenen faydalarından bahsedelim;
Balın Sağılımıza Faydaları
Antioksidandan Zengindir
Kaliteli bal birçok önemli antioksidan içerir. Bu antioksidan özellikler içerisindeki kimyasallar olan fenoller, enzimler ve flavanoidlerden oluşmaktadır.
Antioksidanlar bizi kalp krizi, felç ve birçok kanser türünün görülme riskini azaltarak korumaktadır. Göz sağlığını da koruduğu çalışmalarda gösterilmiştir.
Diyabet Riskini Azaltır
Bal ve diyabet hakkındaki kanılar karıştıktır. Bir yandan diyabet hastalarında yaygın olarak görülen risk faktörlerinin görülmesine neden olabilir, bazı faktörlerin ise ortadan kalkmasında neden olabilir. Örneğin; LDL kolesterolü, trigliseritleri ve enflamasyonu düşürür, HDLyi yükseltir. Bir yandan da kan şekerinin yükselmesinde rafine şeker kadar etkili olduğu bulunmuştur.
Sonuç olarak diyabet hastaları için rafine şeker kadar kötü olmasa da dikkatli tüketmesi gereken bir besindir.
Kan Basıncını Azaltır
Hem insanlarda hem de sıçanlarda yapılan çalışmalar bal tüketimi dolayısıyla kan basıncında azalmalar görülmüştür.
Kan basıncı,kalp hastaları için önemli bir risk faktörüdür ve bal bu riski ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Bunun nedeni, tansiyon düşürücü etkisi olan antioksidanlar bulundurmasıdır.
Kolesterolü Düşürür
Yüksek LDL kolesterol seviyelerine sahip olmak kalp hastalıklarına, ateroskleroza, kalp krizlerine ve felçlere neden olabilen atardamarlardaki yağ birikiminde önemli rol oynar. Yapılan çalışmalar balın, kolesterol seviyelerini düzeltebileceğini göstermiştir. Bal, HDL’yi yükseltirken, total kolesterolü ve LDL’yi düşürebilmektedir.
Yapılan bir çalışmada şeker ve bal karşılaştırılmıştır. Bal, şekere göre LDL’de %5,8’lik bir düşüşe ve HDL’de %3,3’lük bir artışa neden olmuştur. Ayrıca şeker yerine bal kullanıldığında %1,3 kilo kaybını sağladığı bulunmuştur.
Kan Yağını Azaltır
Yüksek kan trigliserit değerleri kalp hastalıkları ve tip 2 diyabetin en önemli göstergesi insülin direncinin nedeni olabilir. Trigliserit seviyeleri, yüksek karbonhidrat ve şekerli diyet tüketildiğinde artar. Birçok çalışmada düzenli bal tüketiminin özellikle de şeker yerine kullanıldığında düşük trigliserit seviyeleriyle ilişkilendirilmiştir.
Cildi Tedavi Eder
Balın cilde uygulanması, eski Mısır’dan beri yaraları ve yanıkları iyileştirmek için kullanılmış olup günümüzde hala kullanılmaktadır. Bir çalışmada, bir yara tedavisi olarak bal ile %43.3 başarı oranı bildirilmiştir. Başka bir çalışmada, topikal bal, hastaların % 97’sinin diyabetik ülserleri nedeniyle tedavi edilmesini sağladı. Araştırmacılar, iyileştirici gücünün, antibakteriyel ve anti-inflamatuar etkilerinden ve aynı zamanda çevreleyen dokuyu besleyebilmelerinden kaynaklandığına düşünmektedir.
Öksürüğü İyileştirir
Üst solunum yolu enfeksiyonu olan çocuklar için öksürük yaygın bir sorundur. Hem çocuklar hem de ebeveynleri için uyku ve yaşam kalitesini etkileyebilir.
Birkaç araştırma öksürüğün giderilmesinde balın, öksürük şurubundan daha etkili olduğunu göstermiştir. Bir başka çalışmada balın öksürük semptomlarını azalttığı ve öksürük ilacından bile daha fazla uykuyu arttırdığı saptanmıştır.
Yine de, botulizm riski nedeniyle 1 yaşın altındaki çocuklara asla verilmemelidir.
Zayıflamaya Yardımcıdır
Balın hazımsızlığı azaltması nedeni ile altı haftalık bir süre içinde balla beslenen farelerin, diğer şekerlerle beslenen farelere göre kilo artmasında düşüşler olduğunu saptamıştır.
Her gün bal yemenin, eşit miktardaki sofra şekeriyle karşılaştırıldığında kilo artışına neden olmadan kan yağları üzerine faydalı etkiler gösterebileceği öne sürülüyor.
Araştırmalardan bazıları bal tüketimini kilo kaybı ile ilişkilendirmiştir. San Diego Eyalet Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, şekerin balla değiştirilmesinin aslında ekstra kilonun önlenmesine ve ayrıca kan şekerinin düşürülmesine yardımcı olduğu bulunmuştur. Sonuçlar ayrıca, şekerle karşılaştırıldığında balın serum trigliseritlerini düşürebileceğini de düşündürmektedir .
Wyoming Üniversitesi’nden yapılan bir başka çalışmada, balın iştahı baskılayan hormonları aktive edebileceği bulunmuştur. Bir çalışmada, bal veya şeker içeren bir kahvaltıdan sonra 14 sağlıklı obez olmayan kadında iştah hormonları ve glisemik yanıtlar ölçülmüştür. Genel olarak, araştırmacılar bal tüketiminin potansiyel obeziteden koruyucu etkileri sunduğuna karar verdiler.
Düşük ile orta glisemik indeksli besinler arasında yer aldığı için diyabet gibi metabolik hastalıkların kontrollü seyretmesinde çok önemli yer tutan bir besindir.
Uyumaya Yardımcı Olur
Bal, iki yolla restoratif uykuyu destekler. Yatmadan önce bal tüketerek, karaciğerin glikojen deposunu geri yükler ve beynin sizi uyandırabilecek bir kriz arayışını tetiklemesini önler. İkincisi, bal yemek beyindeki triptofan salgılanmasını uyararak, insülin seviyelerinde küçük bir sıçrama oluşturarak beyindeki melatonin salınımını güçlendirir . Triptofan, daha sonra melatonine dönüştürülen serotonine dönüşür .
Melatonin ayrıca bağışıklığı artırır ve dinlenme dönemlerinde dokuyu yeniden yapılandırmaya yardımcı olur. Az ve düzensiz uyumanın hipertansiyon, obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, inme ve artrit için bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Balın kanıtlanmış doğal bir uyku yardımcısı olması doğal olarak tüm bu sağlık sorunlarının riskini azaltır.
İyi Bir Nemlendiricidir
Balın cilt için kullanımı nemlendirici ve besleyici özelliklerinin nedeniyle çok faydalıdır. Bal, özellikle cildiniz kuru ise en iyi doğal nemlendiricidir ve ayrıca uygulanması çok kolaydır. Bal sadece gözenekleri açmakla kalmaz, aynı zamanda kurumuş cildin nemlenmesine yardımcı olur.
Ayrıca kış aylarında çatlamış dudakları iyileştirmeye yardımcı olur. Birçok insan ayrıca cilt tonu düzeltmesi için bal maskeleri kullanır. Ayrıca doğal bir antiseptik olan yaraların, çürüklerin, kesiklerin, yanıkların ve diğer enfeksiyonların tedavisinde de yararlıdır.
Sinir Sistemine Yardımcıdır
Ruh sağlığımızı yaşlılıkta da sürdürmek için güçlü olan gıdaları tüketmek çok önemlidir. Bal, bellek ve konsantrasyon artırılmasını sağlayan sonsuz tatlandırıcı, bir sağlık sigortasıdır. Bal sadece beyin gücünü ve hafızasını arttırmaz, aynı zamanda sizi daha sağlıklı bir insan yapar. Bal tüketimi, metabolik stresi önler ve uzun vadede hafızayı arttırmaya yardımcı olur, beyni sakinleştirmeye ve yatıştırmaya yardımcı olur. Baldaki doğal antioksidanlar ve tedavi edici özellikler beyinlerin kolinerjik sistemini ve dolaşımını ve hafıza kaybına neden olan hücreleri yok etmeye yardımcı olur.
Yazımız umarım sizin için faydalı olmuştur. Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.