Alkol ve tütünün bize zarar verdiğini ve sağlıksız maddeler olduğunu biliyoruz. Bunlardan uzak durmak, kullanılan yerlerden de uzak olmak ve sağlıklı beslenme spor ile hayatımızı şekillendirmek gerektiğini de öğrendik. Ancak, gün içinde iyi olduğunu sandığımız ama bize zarar veren bazı alışkanlıklardan da haberimiz olmalı diye düşündük.
Körü körüne dayatılan bilgiyi değil, araştırma ile el edilen bilgilere göre işte kendimiz için iyilik sandığımız aslında kötülük yaptığımız basit ama etkili alışkanlıklar!
Yanlış Bildiğimiz 12 Efsane Ve Gerçekleri
Pittsburgh Üniversitesi uzmanları, sağlıklı kalmak için düzenli bir şekilde uyunması gerektiğini kanıtlayan sayısız araştırma yaptılar. Uyku ve uyanık olmanın doğal ritmini bozmak, kalp hastalıklarına ve tip 2 diyabetlere yol açabilir.
Araştırmacılar ayrıca düzenli uyku uyumayan kişilerin vücut kitle indeksi ve bel bölgesini de düzenli olarak ölçtüler. Her iki göstergenin de bu insanlar için normu aştığını gördüler.
Meyve ve sıkma meyve suyu içeren sağlıklı bir diyet planı, vücuda ihtiyaç duyduğu tüm vitaminleri verebilir. Hastalık veya hamilelik durumunda, sadece bir doktor vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminleri veya diğer elementleri belirleyebilir. Normal zamanlarda da kafanıza göre vitamin almak yerine, gerçekten vücudunuzun neye ihtiyaç duyduğunu öğrenmeli ve bir doktor tarafından vitamin almalısınız.
Çoğunluğumuz çok düzenli olarak duş alırız. Hem bu şekilde öğrendik hem de temiz olmak için bu önemli diye biliyoruz. Bu sözde yararlı bir alışkanlık vücudumuz için olumsuz sonuçlar doğurabilirmiş. Duş jeli ile birleştirilmiş sıcak su kullanmak ciltte kuruluk, soyulma ve çatlakların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu da enfeksiyonların ortaya çıkmasına yol açar.
Her gün yıkanmaktan hoşlanıyorsanız, ılık ya da yapabiliyorsanız soğuk suyu tercih edin ve her zaman temizlik ürünlerini kullanmayın. Sadece terlediğiniz zaman duş jeli ya da sabun kullanın.
Hasta olan biri ile aynı yerde olmamalısınız, burası net. Ama dışarda olduğunuz zamanlarda etrafınızda oturan kişilerden öksüren ya da hapşıran varsa, nefesini tutmak ya da kafanızı çevirmek maalesef işe yaramaz. Hapşırdıklarında, mikroplar saniyede beş metrelik bir hızda dolaşmaya başlar ve solunum yollarımızdan içeri girer.
Genelde her öğünden sonra dişlerinizi fırçalamanız gerektiği tavsiyesini duyarız. Ama aslında dişlerinizi hiç bir koşulda sık sık fırçalamamalısınız. Çünkü en son tatlı veya asidik bir şey yediyseniz şuna dikkat etmelisiniz: Asidik yiyecek ya da içecekler diş yüzeyinizi yumuşatır. Diş fırçası ve diş macununun aşındırıcı bileşenlerinden de kolayca zarar görebilir.
Yemekten sonra, ağzınızı suyla çalkalamak en iyisidir. Dişlerinizi diş macunu ile temizlemek istiyorsanız, yemek yedikten sonra en az yarım saat bekleyin.
Güzel bir yemekten sonra kısa bir şekerlemeden daha tatlı bir şey yok gibi görünebilir. Ancak böyle bir alışkanlık, kilo kontrolünüz açısından olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bir insan uyuduğu zaman, vücut yağları yakmak yerine “rezerv” yerleştirmeye başlar. Bu nedenle, bir yemekten sonra uyku, ek kilo demek olacaktır.
Eğer yemekten sonra gerçekten kestirmek istiyorsanız, önce bu kalorilerin bir kısmını yakmak için 20 dakikalık bir yürüyüşe çıkın. Sonra uyumayı düşünün!
Bağışıklık sistemlerimizin “eğitime” ihtiyacı var. Yabancı bakteriler sistemimize girdiğinde, enfeksiyonu yok etmeye yardım etmek için antikorlar gelişmeye başlar. Bir insan aşırı hijyenik koşullarda yaşarsa, bu durum antikorların savaşmasına engel yaratmaya başlar. Aynı zamanda, ultra temiz bir ortam yaratmak için kullanılan kimyasallar vücuda zarar verebilir.
Özellikle çocuklarınız varsa, evinizi tamamen steril bir bölgeye çevirmeye çalışmayın. Tamamen temiz bir ortamda yetişen çocuklarda alerji olma olasılığı çok daha yüksektir. Kimyasal bazlı temizlik ürünlerinin kullanımını azaltmaya, özellikle de yalnızca lastik eldivenlerle kullanılabilen agresif maddelerden uzak kalmaya çalışın.
Harvard Üniversitesi’ndeki uzmanlar, gıdaların mikrodalga ile yeniden ısıtılmasının diğer yöntemlerinin aksine, besin öğelerinin bir öğünde daha iyi korunmasına yardımcı olduğuna inanıyorlar. Yiyecekleri çabucak ısıtır, bu da C vitamini ve diğer yararlı elementlerin çözülme zamanına sahip olmadığı anlamına gelir. Bir de ocakta ısıtmayı hayal edin!
Mikrodalga kullanırken, yiyecekleri bir kapakla örtmek ve biraz su ilave etmek en iyisidir. Bu yiyeceklerin yanmadan daha hızlı ısınmasına yardımcı olacaktır.
Buna ek olarak, dengeli bir diyet yapmaya çalışanlar için, mikrodalgada yeniden ısıtma yoluyla birkaç besin elementini kaybetmek, vücutlarının yiyeceği alacağı vitamin ve mineral miktarında önemli bir etkiye sahip olmayacaktır.
Birçok insan, ne kadar çok uyursak, vücudumuzun o kadar fazla dinlenebileceğini düşünür. Ancak aslında, aşırı uyku hali, uykuya dalma kadar zararlı olabilir. Uyku Araştırmaları Merkezi’nden bir profesör, sekiz saatten fazla bir uyku süresinin, beynin çalışmasında başarısızlığa yol açabileceğine ve bunun sonucunda kişinin kendini yavaş hissedebileceğine ve daha yavaş düşünebileceğine inanıyor.
Bir yetişkin yaklaşık sekiz saat uyur – bu süre içinde vücudun kendini başarılı bir şekilde toparlanması mümkündür.
Japonya’da yapılan araştırmalar, bir alarm saatinin kullanılmasının yalnızca biyolojik ritimlerimizi bozduğunu değil, aynı zamanda kalbe zarar verebileceğini de göstermiştir. Bir insanın tansiyonu, bir alarm ile uyandığında, bir an için “savaşa hazır” bir duruma gelerek, yükselir – bu vücut için asla iyi değildir.
Doğal olarak uyanmak için zamanınız yoksa ve daha erken yatmanız da mümkün değilse, o zaman sağlığınız uğruna sizi aniden değil, yavaş yavaş uyandıracak bir alarm bulmaya değer.
Sırt çantasını yanlış şekilde taşımak genç yaşlardan itibaren kronik sırt sorunlarına yol açabilir.
Sırt çantanız için ideal konum, belinizden beş santimetre daha yüksekte olmasıdır ve tüm kayışlar doğru şekilde bağlanmış olmalıdır. Çocuklar için, omurgalarına aşırı kilo ile yüklenmemeleri için kesinlikle gerekli olanları sırt çantası ile taşımaları önerilir.
Göz doktorları, ucuz güneş gözlüklerinin gözlerinizi ultraviyole ışınlarından korumak için hiçbir şey yapmadıklarını ileri sürerler.
Parlak bir ışığa baktığınızda, gözlerinizi zararlı ışından korumak için içgüdüsel olarak onları kısacaksınız. Ucuz güneş gözlüğü etkili bir koruyucu tabakaya sahip değildir. Bu nedenle gözleriniz ultraviyole ışınlardan direk olarak etkilenir. Kendi sağlığınızı kendi ellerinizle bozmayın!