Mide yanması en çok görülen sindirim bozukluklarından biridir. Tedavi edilmeden bırakılırsa reflüye, yemek borusunda, ciğerlerde, ses tellerinde ve boğazda iritasyona sebep olabileceği gibi akciğer iltihaplanmasına, ülsere ve solunum problemlerine de neden olabilir.
Bu problemden muzdarip olan kişiler, yemeklerden sonra ve gece boyunca yaşadıkları göğüs ağrısından dolayı günlük hayatlarını yaşamakta zorluk çekerken, yaşanan bu durum çabucak baş edilemez bir hal alabilir.
Anlatılan sorunları yaşayan hastaların çoğunun beliren bu semptomlarla başa çıkmak için reçeteli mide yanması ilaçlarına bel bağlandığı tahmin ediliyor. Bu durum için yazılan ana ilaç olan proton pompa inhibitörleri, günümüzde dünyada en çok yazılan ilaçlardır.
Mide Yanması İlaçları Nasıl Etki Eder?
Piyasada birçok farklı türde mide ilacı bulunuyor. Tums ve Pepto-Bismol gibi ilaçları reçetesiz de alabilirken, Prilosec, Prevacid ve Nexium gibi ilaçlar sadece reçeteyle satın alınabiliyor.
Mide yanması mide asidinin, yemeği ağzınızdan midenize taşıyan tüpe geri gitmesiyle meydana geliyor. Reçeteli proton pompa inhibitör (PPI) ilaçları midedeki asit miktarını azaltıyor. Bu ilaçlar yemek borusuna ulaşan her türlü mide öz suyunu daha az rahatsızlık verici bir hale getiriyor.
Eczacınızın söylediklerinin tam aksine bu ilaçlar kesin bir çözüm değil. Çok büyük yan etkilere sahip olabiliyorlar ve yapılan birçok araştırma bu ilaçları alan hastaların %70’inin aslında gerçekten ihtiyacı olmadığını göstermiş durumda.
İşte bu ilaçlarla ilişkilendirilebilecek birkaç risk,
1. Böbrek Hastalığı
Johns Hopkins Bloomberg Sağlık Okulu’ndaki bilim insanları, PPI ilaçlarının kullanımı ve böbrek hastalıkları arasında bir bağlantı bulma girişimiyle 250.000’den fazla kişiyi temsil eden iki dizi datayı analiz ettiler.
PPI ilaçlarını düzenli kullananların ilaç almayan reflü hastalarına göre %13’lük bir oranla daha fazla kronik böbrek hastalığı yaşadığı ortaya çıktı.
Diğer araştırmalar PPI ilaçlarının kullanımının hastaları %20-50 oranla daha fazla böbrek hastalığı riski oluşturduğunu ortaya koymuştur. Bu durumun aşırı toksin barındırma, sıvı tutma ve merkezi sinir sistemine zarar verebileceği bilinmektedir.
2. Kalp Hastalıkları
Kaliforniya’daki Standford Üniversite’si, PPI ilaçları alan gastroözofageal reflü hastalarının (GÖRH) kalp krizi geçirme riskinin %16 olduğunu bulmuştur. Aynı zamanda, bu kişilerin kardiyovasküler problemlerden dolayı ölmeleri diğer insanlara oranla iki kat fazladır.
Standford Üniversitesi Tıp Merkezinin yürüttüğü diğer bir çalışma, ilaçların kardiyovasküler problemlere sebep olabileceğini ortaya koymuştur.
Araştırmanın ortak yazarı, kardiyolog ve yrd.doç.dr cerrah Dr. Nicholas Leeper, “Bulgular, proton pompa inhibitörlerinin sadece mide asidini azaltmakla kalmayıp bunun yanı sıra kan damarlarının sağlığını da etkileyebileceğini gösteriyor” dedi.
Bunun nedeni, kan damarlarını korumak ve rahatlamak için üretilen bir kimyasal olan nitrik oksit seviyesinin azalmasıdır. Bu kalp krizi riskini arttırabilir.
Aslında, Houston Methodist Araştırma Enstitüsü’nde kardiyovasküler bilimler başkanı olan Dr. John Cooke’ye göre, PPI ilaçları kullanıcılarının kalp krizi geçirme olasılıkları 17 yıldır kronik reflü rahatsızlığından muzdarip olup ilaç almayan hastalardan % 16-21 fazladır.
3. Kemik Kırılması Riski
FDA (Gıda ve İlaç Dairesi), PPI kullanımıyla ilişkili osteoporoz ve kemik kırıklarının artan riskiyle alakalı olarak uyarılar yayınladı En az 7 yıllık PPI kullanımı, hastanın osteoporozla ilişkili bir kırığa yakalanma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu göstermiştir.
5 yıllık düzenli kullanımda kalça kırığı riski artmıştır. Etkilenen diğer bölgeler bilek ve omurgadır.
4. Besin Malabsorbsiyonu (emilim bozukluğu)
Mide asidi vücudunuz için B12 vitamini ve magnezyumu emmesi açısından önemlidir. İlaca bağlı diğer beslenme eksiklikleri arasında kalsiyum ve demir bulunur. Buna bağlı gelişen bir sorun,
- Nöbetler
- Aritmiler
- Kas spazmları
- Anemi
- Sinir hasarı
- Psikiyatrik problemler ve
- Bunaklık gibi hastalıklara sebep olabilir.
FDA, asit reflü ilacının kullanımın ilk yılında bu sorunlara neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Ne yazık ki takviyeler, ilaçlar alınmaya devam ettiği sürece bu eksiklikleri gideremez.
Diğer Problemler
PPI’lar ayrıca pnömoni ve Clostridium difficile enfeksiyonu ile ilişkilendirildi ve PPI tedavisi hastaların yaklaşık % 90’ında hastane mortalitesinde artışa neden oldu .
Asit Reflüsüyle Nasıl Başa Çıkılır?
San Francisco Kaliforniya Üniversitesi’nde iç hastalıkları yardımcı hekimi olarak görev yapan Adam Schoenfeld, reçeteli PPI ilaçlarının çoğu hasta için uygunsuz bir tedavi olduğuna işaret ediyor. Bunun yerine hastaların diyetlerini değiştirerek, sigara içmeyi bırakarak veya alkol tüketimini azaltarak tedavilerine başlamalarını öneriyor.
Mide asidi besinlerin parçalanmasında ve emiliminde önemli rol oynar, aynı zamanda bakteri ve mikropları öldürür. Uzmanlar, proton pompa inhibitörleri gibi asit önleyici ilaçların uzun süreli kullanımının bu süreçleri bozabileceğini ve insanları hem enfeksiyonlara hem de beslenme yetersizliklerine karşı daha hassas bir hale getireceğini söylüyor.
Yemekten sonra ve semptomlarınız azalana kadar iki saatte bir, bir bardak suya ½ çay kaşığı kabartma tozu atıp içerek asit reflüsünü giderebilirsiniz. Pankreasınız ve böbreklerinizin zaten doğal olarak ürettiği sodyum bikarbonat fazla asidi nötralize eder.
Mide yanması, vücudunuzun çok az asit üretmesi ve dolayısıyla yediklerinizi doğru bir şekilde sindirememesinden dolayı olabilir. Bu, 50 yaş üstü yetişkinler için özellikle geçerlidir. Az miktarda asit genellikle kötü beslenme ve kandidanın aşırı büyümesinden kaynaklanmaktadır. Belirtileri önlemek için her yemekten önce bir bardak suya 1-2 çorba kaşığı elma sirkesi karıştırarak içebilirsiniz.